Lux 1 - Kitap Yorumu

HEY YAKIŞIKLI! HANGİ GEZEGENDENSİN SEN?

Her şeye yeniden başlamak çok berbat.

Annemle birlikte Batı Virginia'ya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar.
Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi.

O, ağzını açtı.

Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti.
Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikâye burada bitiyordu ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni kurtardı.

Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı.

Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemon'ın bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı.

Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar Daemon'ın yanından ayrılmamaktı.

Kitap: Lux 1 - Obsidiyen

Yazar: Jennifer L. Armentrout

Yayıncı: Dex Yayınları

Yayın Tarihi: 2012

Sayfa Sayısı: 360

Tür: Fantastik

YORUMUM

Hey yakışıklı, hangi gezegendensin sen?” demekle çok haklıyız. Çünkü, kitabımızın baş kahramanı olan ve “KEDİCİK”-e aşık olan Daemon, kesinlikle insan olamayacak kadar mükemmel ve hıyar. O kadar kendini beğenmiş, o kadar ukala ve istediğini almakta o kadar kararlı ki, Katy’yi ve bizleri deli etmeye kararlı. Ah, ah! Ne çekiyoruz bu erkeklerden dedirten bir kişiliğe sahip bizim oğlan.

Katy’den ilk nefret ediyor, ona kötü davranıyor, sinir etmek ve kendisi ile kardeşinden uzak tutmak için elinden geleni yapıyor ama sonra ne oluyor? Kedicik’e aşık oluyor. Bunu kabul etmek istemiyor. Çünkü, insanlardan olabildiğince uzak durması gerekiyor ailesini ve onları koruyabilmek için.

Katy ise Daemon’dan gerçekten hoşlanıyor ama bunu kabul etmekte henüz hazır değil. Çünkü, Daemon’ın bütün pislik davranışları, kendisine karşı olan ukala tavırları, insanların içindeki bir benim için sen varsın ve yoksun davranışları, onu gerçekten delirtiyor.

Bütün bunlara rağmen bir süre sonra ikisi de birbirinden hoşlandığını kabul ediyor. Ne yazık ki, Daemon’ın Katy’ye zarar vereceğinin düşüncesi yine de ondan uzak durmasını sağlıyor.

 

-Daemon’un pislik olduğu sahnelerde kitabı bu şekilde fırlatasım geliyor, çünkü çok öfkeleniyorum-

 

-Daemon, böyle biri olamaz-

Daemon, böyle birisiydi işte anladığınız gibi. Onun için her şey oyundan ibaret. Oyun olarak görmediği tek bir şey var. Bu da Arum’lar. Irklarını yok etmeye yemin etmiş baş düşmanları.
Kardeşi Dawson, onlar yüzünden ölmüştü ve kardeşi Dee ile Katy’yi onlardan korumak adına canını tehlikeye atmaya hazırdı.

 

-Neden tüm karakterler, yaşadığı ve korkusu olduğu şeylerden ötürü ileride deli gibi sevecekleri ya da deli gibi sevdikleri karakterlere kötü davranırlar ki hiç anlamıyorum. Üstelik Katy, Daemon’ın bu davranışlarının hiçbirini hak etmedi-

Fırsat buldukça Katy’ye yaklaşan ve sırrı ortaya çıktığında üzerindeki izi silebilmek için Katy’nin ondan hoşlanmasını fırsat bilen Daemon, Katy’nin kendisinden iyice tiksindiğini biliyor mu acaba? Ne de olsa, en başından beri ona kötü davrandı ve onu iyice kırıp üzdü.

Bir de Dee ile kendisinin Arumlar’dan Katy sayesinde kurtulduğunu da unutmamak gerek.

Daemon’ın bana verdiği gücü kullanarak kendimi zorlayıp doğruldum ve Dee’nin ısınmış kolunu tuttum; bir yandan Daemon’ı tutmaya devam ediyor, kalkmalarını ve savaşmalarını istiyordum. 

Bu kadarlık kopya yeter sanırım.

Bu yaşıma kadar okuduğum Fantastik Kitap’lar arasında ilk sıralarda olmaya aday bir seri. Sevgili yazarımızın verdiği emeğe gerçekten değmiş. Bizi Daemon ve Katy ile tanıştırdığı için çok teşekkür eder, devam kitaplarını merakla beklerim. Dex, bizi fazla bekletmezsin umarım. Serinin sanırım son bir kitabı kaldı çıkacak. O da bir an önce çıksın lütfen. Emeğinize sağlık.

KİTAPTAN ALINTILAR

Gelen Dee’ydi.
"Selam,” dedi. “Konuşabilir miyiz?”
“Tabii.”
“Katy, bugün o kadar çok kaygılandım ki. Ash, bazen tam bir kaltak oluyor.”
“Onun öyle davranması senin suçun değil,” dedim. “Ama anlamadığım şey, onun ve Deamon’ın neden öyle davrandığı.” Boğazımda aptalca bir yanma hissederek durdum. “Yemeğimi onların üzerine boca etmemem gerekirdi ama hayatımda o kadar utanmamıştım.” 
Dee yanıma oturup bağdaş kurdu.
“Bence aslında komikti. Onların değil, senin yaptığın. Böyle korkunç davranacaklarını bilsem engellemek için bir şey yapardım.” İş işten geçti zaten, diye düşündüm.
Derin bir nefes aldım. “Ash, Daemon’ın kız arkadaşı değil. İstiyor ama değil.”
“Bana hiç öyle gözükmedi.”
“Şey, takılıyorlar.”
“Daemon, onu kullanıyor mu yani?” Tiksintiyle başımı iki yana salladım. “Tam öküz.”

KİTAP İÇİN PUANIM : 5 / 5